Çocuklardaki protein eksikliğinin bağışıklık sistemini zayıflattığını belirten Prof. Dr. Raşit Vural Yağcı, bağışıklığı düşük olan çocuğun sık hasta olup böyle yaşamak zorunda kalacağını söyledi. Prof. Dr. Yağcı, 1 yaşındaki çocuğun büyümesi için günde 12 gram protein alması gerektiğini dile getirdi.

 Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı ve Çocuk Gastroenterolojisi Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Raşit Vural Yağcı, çocuğun gelişimindeki proteinin önemine ilişkin açıklama yaptı. Proteinin vücudunun yapı taşı olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Yağcı, "Protein, yıpranmış veya hastalık nedeni ile bozulmuş doku bütünlüğünün sağlanması ve sağlıklı olarak sürdürülebilmesi için proteinler beslenmenin olmazsa olmazıdır" dedi.

"BAĞIŞIKLIĞI DÜŞÜK OLAN ÇOCUK SIK HASTA OLUR"

Çocuklarda büyüme ve gelişmenin sağlıklı olması için titizlikle protein gereksinimlerinin karşılanması gerektiğini belirten Prof. Dr. Yağcı, "Protein eksikliği çocuklarda hafif bir zayıflık ve ağır bir fiziksel gelişme geriliğine yol açar. Çocukların bağışıklıkları düşük veya çok düşük oldukları için çok kolay ve sık hasta olup genelde bu hastalıklar ile yaşamak zorunda kalırlar ki bu istenmeyen bir durumdur" diye konuştu.

1 YAŞINDAKİ ÇOCUK GÜNDE 12 GRAM PROTEİN ALMALIDIR

1 yaşındaki çocuğun büyümesi için günde 12 gram protein alması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Yağcı, "Sağlıklı çocuklarda protein gereksinimi yaşlara göre hafif değişiklikler gösterse de genelde 1-1.2 gramdır. Yani 1 yaşında ortalama 10 kilogram olan bir çocuğun büyümesi için gerekli olan asgari protein günde 10-12 gramdır" dedi.

"PROTEİN İHTİYACININ 1/3'Ü BİTKİSEL, 2/3'Ü HAYVANSAL KAYNAKLI OLMALIDIR"

Hayvansal proteinler ve bitkisel proteinlerden zengin besinleri sıralayan Prof. Dr. Yağcı,"Hayvansal proteinler, beyaz ve kırmızı et, kümes hayvanlarının yumurtaları, süt ve diğer süt ürünleridir. Bitkisel olanlar ise; baklagiller ve tahıllarda bulunan proteinlerdir" ifadelerini kullandı.

TAVUK ETİNİN BESLENMEYE KATKISI NEDİR?

Tavuk eti ve yumurtasının proteinlerini oluşturan aminoasitlerin anne sütü proteinini oluşturan aminoasitlerine çok benzediğini vurgulayan Prof. Dr. Yağcı, "Bu nedenle özellikle yumurta anne sütünden sonra en kıymetli proteindir. Tavuk ve yumurta ülkemizin her yerinde çok kolay ulaşabilinen ve en ucuz protein kaynaklarıdır. Dikkat edilecek husus bu protein kaynakları insan sağlığı açısından riskli olan katkılardan olabildiğince uzak ve doğal olmalıdırlar" dedi.

"ANNE SÜTÜ ÇOCUKTA DAMAK TADI OLUŞTURMAK İÇİN İYİ BİR ARAÇTIR"

Besinlerdeki tat ve kokular gebelikte ve lohusalıkta anne tarafından tüketilirse çocuğun 6 ay sonrasında bu koku ve tatları hatırlayarak bu besinleri daha kolay kabul edeceğini söyleyen Prof. Dr. Yağcı, şöyle konuştu:

"Tat ve kıvam çocuğun beğenisi için önemlidir. Tat için ek olarak kullanılacak yağ (tereyağ ve zeytinyağ dışındakiler önerilmez) kimyon ve tarçın gibi baharatlar yemekleri tatlandırmaya yardımcı olabilir. Ancak tuzdan ve şekerden kaçınmak gerekir.Örneğin çocuklar önce köfteyi sonra pirzolayı kabullenirler. Bunlar kıymalı, et püreli çorba, tandır veya tencere yemekleri olabilir. Beyaz ve kırmızı et fırın, ızgara veya haşlama olabilir ancak yanmamasına dikkat etmek gerekir. Tek başına parça etlerin okul çağından önce çiğnenip yutulması zor olabilir. Besinlerdeki tat ve kokular gebelikte ve lohusalıkta anne tarafından tüketilirse çocuk 6 ay sonrasında bu koku ve tatları hatırlayarak bu besinleri daha kolay kabul eder. Yani anne sütü çocukta sağlıklı damak tadı oluşturulmasında çok iyi bir aracıdır."