Kalp hastalıkları ve inme ile ilgili farkındalık yaratmak, bu hastalıklardan korunma ile ilgili bilinci artırmak amacıyla her yıl 29 Eylül tarihinde kutlanan ‘Dünya Kalp Günü’ kapsamında konuşan Prof. Dr. Sevinç Yücecan ‘Kalp hastalığı ve inmenin, gelecekte yaratacağı riskleri bugünden önlemek için fırsatımız var’ diyor.
İlki 24 Eylül 2000 tarihinde kutlanan Dünya Kalp Günü’nün bu yılki sloganı “Sağlıklı Bir Kalp İçin Harekete Geçin” olarak belirlendi. Dünya Kalp Federasyonu’nun (WHF), Dünya Sağlık Teşkilatı (WHO) ile Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Teşkilatı’nın (UNESCO) resmi desteğinde ilan ettiği Dünya Kalp Günü’nde Dünya Kalp Federasyonu; anne ve babaları uyarıyor... Çocukların kalp sağlığı konusunda bilinçli bir şekilde hareket etmeleri konusunda ailelere büyük görev düştüğünü belirten Dünya Kalp federasyonu yetkilileri, “Sağlıklı bir kalp için harekete geçmelerinde çocuklara yardımcı olun, iyi bir rol model olun: Çocuğunuzun davranışlarını etkilemenin en iyi yolu onlara örnek olmaktan geçer. Her zaman mükemmel olmak zorunda değilsiniz, fakat çocukların, sizin doğru beslenmeye ve fiziksel aktiviteler gerçekleştirmeye çalıştığınızı görmeleri, tütün mamullerini kullanmamanız... Onların, sizin çabalarınızı örnek almalarını sağlayacaktır. Böylece, çocuklarınıza, sağlıklı olmanın aileniz için önemli olduğu mesajını vermiş olacaksınız” diyor.
Kalp hastalıkları ve inme nedeniyle her yıl tüm dünyada 17.1 milyon kişi yaşamını kaybediyor. Konuyla ilgili uzmanlar sağlıksız beslenme ve fiziksel aktivite yetersizliği gibi başlıca risk faktörlerinin kontrol altına alınması ile kalp hastalığı ve inmeye bağlı erken ölümlerin en az %80'inin önlenebileceğini tüm dünyaya duyuruyor.
Dünya Kalp Günü kapsamında açıklamada bulunan Yakın Doğu Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sevinç Yücecan, “Her yıl dünyada yaşanan ölümlerin %6'sı hareketsizlikten kaynaklanıyor. Obezite, diyabet ve fiziksel aktivite yetersizliği gibi risk faktörlerinin çocukluk çağında görülmeleri, erişkinlikte kalp hastalığı gelişme riskini büyük oranda artırıyor. Haftada beş kez 30 dakika süreyle yapılan orta zorlukta aktiviteler, kalp hastalığı ve inme riskini azaltıyor. Ayrıca çocuklar da risk altında; kardiyovasküler hastalıklar (KVH) riskleri, doğum öncesinde fetal dönemde başlıyor ve sağlıksız beslenme, hareketsizlik ve tütün kullanımı sonucu çocukluğun ilerleyen dönemlerinde giderek artıyor” diye vurguluyor.
Sn. Yücecan “Günümüzde sağlıksız beslenme alışkanlıkları, dünyada önde gelen 10 ölüm nedeninden 4'ü ile doğrudan bağlantılı olarak karşımıza çıkıyor. Kalp hastalığı ve inmeyi içeren KVH nedeniyle insan yaşamı vaktinden önce sona eriyor. Bu hastalıklar nedeniyle her yıl dünya genelinde 17.1 milyon kişi yaşamını yitiriyor. Bu sayının 2030 yılında 23 milyon olması bekleniyor. Oysa ki sağlıklı beslenme kalp hastalığı ve inmeden korunmaya önemli ölçüde yardımcı olur.” diyor.
Kalp Sağlığı İçin Sağlıklı Beslenin
Sn. Yücecan; Koroner Kalp Hastalıklarından Korunmak İçin boya uygun beden ağırlığını koruyun, besin çeşitliliğine önem verin, besinleri besin ögesi kayıplarını önleyecek ilkeler doğrultusunda hazırlayın, pişirin, saklayın. Besinlerin hazırlanması ve pişirilmesinde fazla yağ kullanımını gerektirmeyen yöntemleri (haşlama, ızgara, fırında pişirme vb) tercih edin. Kızartma yönteminden sakının. Besinleri hazırlarken ve pişirirken tereyağ, iç yağı, kuyruk yağı, hidrojene yağlar yerine önerilen düzeylerde bitkisel sıvı yağ, zeytinyağı, yumuşak margarin kullanın. Yemeklere yağı yakmadan ekleyin. Yağ ve şeker içeriği yüksek olan pasta, kek, kurabiye, unlu, çikolatalı, kremalı tatlılar, hamur işi, börek gibi besinleri tüketmeyin. Etler zaten yağ içerdiklerinden etle pişirilen yemeklere kesinlikle yağ koymayın. Yağlı et ve et ürünlerini, kümes hayvanlarının derisini tüketmeyin. Özellikle kırmızı et yerine yağı az ve çoğunlukla doymamış yağ içeren derisiz tavuk, hindi ve av hayvanlarının etlerini ve her türlü balıketi tüketin. Yapılan çalışmalarda kırmızı ete kıyasla tavuk ve balıketi tüketiminin koroner kalp hastalıkları riskini önemli derecede azalttığı gösterilmiştir, unutmayın. Tam yağlı süt ve süt ürünleri yerine yağı azaltılmış veya yağsız süt ve süt ürünlerini tüketin. Beyaz ekmek yerine tam buğday, kepekli, çavdar ekmeği tercih edin. Diyetinizde başta çiğ yenen narenciye, domates ve yeşillikler olmak üzere taze sebze ve meyveye bolca yer verin” diye vurguluyor.
Sn. Yücecan ayrıca “Tavuk eti, sağlıklı beslenme için tüketilmesi gereken başlıca protein kaynaklarından bir tanesidir. Tavuk etinin sindirilebilirliği % 91-100’dür. Bu nedenle tavuk etinin proteini iyi kaliteli protein kaynağı olarak değerlendirilmektedir Tavuk eti, diğer etlere kıyasla daha az yağlıdır ve bu nedenle de enerji değerleri diğer etlere kıyasla daha düşüktür. Tavuk etinin doymuş yağ ve kolesterol içeriği de daha azdır. Tavuk eti vitamin B2 (riboflavin), niasin, vitamin B6 ve vitamin B12 bakımından da zengin besinler arasında sayılırlar. Yüksek düzeyde biyolojik değere sahip olan tavuk eti, bütün bu özellikleri nedeniyle; obezite, kalp ve damar hastalıkları gibi birçok sağlık sorununun tıbbi beslenme tedavisinde yer alabilir” diyor.